20-26 Mayıs
Uluslararası Açıklamalar/Tepkiler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Pakistan’ın başkenti İslamabad’da, Pakistan Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Fidan, Gazze’de devam eden insani felaketin sona ermesi için yapılan çalışmalar konusunda fikir alışverişinde bulunulduğunu kaydederek, “İsrail, insanlık vicdanının ve ulusal hukukun bütün kırmızı çizgilerini aşmıştır.” dedi. Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve diğer uluslararası platformlarda yakın eş güdümün sürdürüleceğini vurgulayarak, “Başkalarına sürekli insan hakları ve demokrasi dersi verenlerin (İsrail’in Gazze’de işlediği) bu suça ortak olmalarını kınıyoruz.” dedi.
Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun saldırılarına devam ettiği Refah’tan göç etmek zorunda kalan Filistinlilere ilişkin bilgi verdi. İsrail saldırıları altındaki Refah’tan son 2 haftada 810 binden fazla Filistinlinin Gazze’nin diğer bölgelerine göç etmek zorunda kaldığı aktarılan açıklamada, ateşkes çağrısı yapıldı.
Sınır Tanımayan Doktorlar’ ın Gazze’deki Tıbbi Koordinatör Yardımcısı Muhammed Ebu Mugaysib, bir süredir çalışmalarını sürdürdüğü ve İsrail’in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze’nin güneyindeki Refah kentinden, değerlendirmelerde bulundu. Hastaların tedavi olamadığı için hayatını kaybettiği ve sağlık şartlarının kritik olduğu Gazze’de ‘’tıbbi felaket’’ yaşandığını söyledi. Gazze Şeridi’nde çok sayıda yıkılmış hastanenin olduğunu kaydeden Mugaysib, “Sağlık sistemin savaşın başladığı 7 Ekim 2023’ün ilk haftalarında zaten çökmüş ve zarar görmüştü. Çünkü İsrail doğrudan ya da dolaylı olarak sağlık kliniklerini veya hastaneleri hedef alıyordu. Sağlık Bakanlığı, bu savaşta 400’den fazla sağlık çalışanının öldürüldüğünü bildirdi. Şu anda Gazze’de Nasır Hastanesi ve Aksa Şehitleri Hastanesi kısmi olarak faaliyet gösteriyor. Gazze’nin kuzeyinde artık hastane yok.” ifadelerini kullandı.
BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA), X sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Gazze’deki duruma ilişkin bilgi verildi. UNRWA’nın sağlık hizmeti sağlamaya devam ettiği belirtilen açıklamada, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı barınaklardaki aşırı kalabalıkların ve zorla yerinden edilme nedeniyle meydana gelen kısıtlı hijyen şartlarının ciddi sağlık riskleri oluşturduğuna vurgu yapıldı. Açıklamada, “Dünya Sağlık Örgütü, Gazze’de ishal ve Hepatit A olduğundan şüphelenilen vakalar dahil olmak üzere, bulaşıcı hastalıkların arttığını bildirdi.” İfadesi kullanıldı.
UNICEF’ten yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in saldırıları altındaki Gazze‘ye yakıt girişinin hala düşük olduğu belirtildi. Gazze’nin orta bölgesinde yer alan Aksa Hastanesi’ndeki yakıt krizine dikkat çekilen açıklamada, “Deyr el-Belah’taki Aksa Hastanesi’ne düzenli yakıt teslimatı yapılamadığı için oksijen jeneratörleri kapanacak ve 20’den fazla yenidoğan bebeğin hayatı riske girecek.” ifadesine yer verildi.
İspanya Savunma Bakanı Margarita Robles, İsrail’in Gazze’de ‘gerçek bir soykırım’ yaptığını söyledi. Robles açıklamasında ayrıca İspanya hükümetinin 28 Mayıs’ta Filistin devletini resmi olarak tanıyacak olmasına ilişkin, “Bu, Gazze’deki şiddete son verilmesine, barışa yönelik bir taahhüttür.” İfadesini kullandı.
UCM Savcısı’nın Yakalama Talebi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın yanı sıra Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar ve Hamas’ın askeri kanadı İzeddin el-Kassam Tugayları’nın lideri Muhammed ed-Dayf hakkında 1 nolu UCM Ön İnceleme Dairesine yaptığı “yakalama kararı” başvurusunda bulundu.
Başvuru, İsrail’in Gazze’de savaş suçu ve insanlığa karşı suçları işlediğinin UCM Başsavcısı tarafından makul sebeplerle teyit edildiği anlamına geliyor. Ön Dava Dairesi suç işlendiğine dair kanıtı ikna edici düzeyde bulursa, İsrailli yetkililer ve diğer Filistinli liderler hakkında yakalama emri çıkarabilir ve mahkemeye üye devletlerin yakalama kararını uygulamasını ve İsrailli yetkilileri UCM’ye transfer etmesini isteyebilir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han‘ın İsrailli yöneticiler ile Hamas Hareketi’nden yetkililer hakkında “yakalama kararı” başvurusunda bulunduğunun duyurulmasından kısa bir süre sonra Hamas Hareketi Telegram sayfasından yazılı açıklama yaptı. Filistin direniş liderleri hakkında çıkarılan tutuklama emirlerinin hukuki bir temele dayanmadığı belirtilen açıklamada Hamas, “cellat ile kurbanı eşit tutması” çabasından dolayı UCM Başsavcısı’nı şiddetle kınadı.
Slovenya Dışişleri Bakanlığının sosyal medya platformu X hesabından UCM’nin paylaşımı alıntılanarak yapılan açıklamada, “En az 7 Ekim 2023’ten itibaren İsrail ve Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar, faillerine bakılmaksızın bağımsız ve tarafsız bir şekilde yargılanmalıdır.” ifadelerine yer verildi. Slovenya’nın Filistin’deki durumun araştırılmasındaki ilerlemeyi memnuniyetle karşıladığı vurgulandı.
ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Wood, UCM Başsavcısı Han’ın, Netanyahu ve Gallant’a ilişkin yakalama kararı başvurusunu “utanç verici” olarak nitelendirirken, UCM’nin Putin’e yönelik yakalama kararını neden desteklediklerine açıklık getiremedi.
UCM Başsavcısı Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı çıkmaması için ABD’den gelen tehditlere ilişkin, “Bu mahkeme hukukun güce ve kaba kuvvete galip geldiği yer olmalıdır.” dedi.
UCM‘nin Gazze saldırıları nedeniyle İsrailli yetkililer için “yakalama kararı” başvurusunu “son derece yanlış yönlendirilmiş karar” olduğunu savunan Blinken, bunun Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik müzakerelerde anlaşmaya varma olasılığını zorlaştıracağını öne sürdü.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın hakkında uluslararası “yakalama kararı” başvurusunda bulunduğu İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Dünyada hiç kimsenin İsrail’i ve bizim davranış şeklimizi eleştirmeye yönelik ahlaki hakkı yoktur.” iddiasında bulundu.
Önemli Gelişmeler
Gazze Şeridi’ndeki Filistin Hükümeti’nn Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki sivil konutların bulunduğu bölgeyi geniş çaplı bir yıkıma maruz bıraktığı belirtildi.”İşgal ordusu, Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki Filistinlilerin bulunduğu okulları ve barınma merkezlerini maksatlı olarak hedef alıyor.” denilen açıklamada, mülteci kampını İsrail’in hava, kara ve denizden yoğun bombaladığı kaydedildi. Sivil yerleşimlerin bazılarının içindeki insanların başlarına yıkıldığı ve geniş çaplı bir yıkım yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, “İşgal ordusunun Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki okulları, vatandaşların bir arada olduğu yerler ve barınma merkezlerini kasıtlı olarak hedef alması sonucunda, çoğunluğu hala kaldırılamamış onlarca insanın şehit olmasına, yüzlerce vatandaşın da yaralanmasına yol açtı.
İsrail’in saldırıları nedeniyle Cibaliya Mülteci Kampı ve civar mahallelerdeki kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu yüzlerce Filistinli, yerle bir olmuş evlerin arasından göç ediyor. Cibaliya ve çevresinden yerinden edilen Filistinliler, yeterli barınacak yer olmadığı için Gazze Şehri’nin batısı ve doğusundaki bölgelere doğru ilerliyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü İcra Komitesi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile biraraya geldiğini ve Gazze’de acilen ateşkesin sağlanmasının gerekliliği konusunu görüştüğünü kaydetti. sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan ile bir araya geldiğini ve Gazze’de acilen ateşkesin sağlanmasının gerekliliği konusunu görüştüğünü kaydetti.
Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) 20 Mayıs tarihli açıklamasına göre, saldırıların üzerinden iki hafta geçtikten sonra Refah’tan göç edenlerin sayısı 810 bini geçti. Bu kişilerin çoğu, İsrail ordusunun havadan ve karadan saldırıları nedeniyle altyapısı büyük tahribata uğrayan Han Yunus kentine göç etti. Han Yunus’a gelen Filistinliler, İsrail’in geride bıraktığı yıkılmış, yanmış ve temel insani ihtiyaçların olmadığı okullarda yaşamak zorunda kaldı.
ABD’deki üniversitelerde başlayıp dünyaya yayılan Filistin’e destek gösterileri, Avrupa’da en az 15 ülkede tekrarlandı. Fransa, Hollanda ve Almanya’da polisin öğrencilere karşı şiddete başvurması tepki çekti.
Norveç, İrlanda ve İspanya, önümüzdeki günlerde Filistin devletini tanıyacaklarını ilan etti. Norveç hükümeti Filistin’i, uluslararası hukuka ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına uygun şekilde 1967 sınırlarıyla 28 Mayıs’ta tanıyacağını duyurdu. Norveç’in ardından, İrlanda Başbakanı Simon Harris de ülkesinin Filistin devletini tanıyacağını duyurdu. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de ülkesinin 28 Mayıs’ta bir Filistin devletini tanıyacağını söyledi. Açıklamaların ardından İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz,İrlanda ve Norveç büyükelçilerine derhal İsrail’e dönmeleri talimatını verdi.
İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı’na saldırı düzenledi. İsrail ordusunun takviye güç gönderdiği ve askeri buldozerlerle altyapıyı tahrip ettiği Cenin Mülteci Kampı’nda zaman zaman patlamalar yaşandığı bildirildi.
Filistin Kızılayı, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail’in Cenin kentinde Filistinlilere ait bazı evlere el koyarak aileleri tahliye ettiğini ve evlerin de işgalciler tarafından kışlaya dönüştürüldüğünü duyurdu. Evlerine el konulan ailelerin ilk yardım ekipleri tarafından tahliye edildiklerini belirtti.
Slovenya, Ürdün ve Kuveyt’in Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki daimi temsilcilikleri, BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) siyasi destek sağlamak için girişim başlattıklarını bildirdi. Grup adına konuşan Ürdün’ün BM Daimi Temsilcisi Mahmoud Daifallah, girişimin UNRWA’nın son zamanlarda karşılaştığı sınamalar nedeniyle başlatıldığını kaydetti. UNRWA’nın çalışmalarının desteklenmesi ve ülkelerin desteklerini teyit etmesinin önem taşıdığını belirten Daifallah, “Girişimin destek toplayacağını umuyoruz. Bugün daimi temsilciliklere mektup göndererek girişime katılma davetinde bulunacağız.” dedi.
Hamas Sözcüsü Abdullatif el-Kanu yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı’nın kapanmasından İsrail’in sorumlu olduğunu belirtti. Refah Sınır Kapısı’nın Filistin ve Mısır’a ait olduğuna dikkati çeken Hamas Sözcüsü, “İsrail’in Refah saldırısı, yardım ve malzeme girişini engellemesi, halkımızı bölge dışına çıkma ve tedavi olma hakkından mahrum bırakması, insani krizin derinleşmesine yol açmıştır.” ifadelerini kullandı.
The Times of Israel’in haberine göre, Gallant beraberindeki askeri yetkililerle Gazze Şeridi’nin kıyı bölgesine gitti. İsrail’in 7 Mayıs’ta sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirerek Refah’ta başladığı kara saldırısını genişleteceklerini söyleyen Gallant, “Bu operasyon devam edecek ve karadan ve havadan daha fazla kuvvetle genişleyecek.” Dedi.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde ABD tarafından kurulan geçici limana şimdiye kadar hiç yardım ulaşmadığı bildirildi. Limanın bir parçasının ise şiddetli rüzgar nedeniyle sürüklenerek karaya oturduğu belirtildi.
Gazze’deki Esirler ve Serbest Bırakılanlar Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail hapishaneleri ve kamplarındaki Gazzeli esirlerin durumuyla ilgili 7 Ekim’den bu yana benzeri görülmemiş karartma uygulandığı ve çoğunun meçhule doğru gittiği kaydedildi.Esirlerin, Negev Çölü’ndeki “Sede Teman” gibi gizli kamplarda tutuldukları, kötü muamele gördükleri ve özellikle ilk günlerde her türlü ağır ve sistematik işkenceye uğradıkları, sorgu sırasında darbedilme ve ellerinden iple bağlanarak yüksek yere asılma gibi pek çok işkenceye maruz bırakıldıkları bildirildi.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de, Filistin konulu toplantıda konuşan Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, el koyduğu Filistin yönetimine ait vergi gelirlerini geri vermesi için İsrail’e baskı yapılmasını ve bütçeye doğrudan acil mali destek paketi sağlanmasını istedi. Filistin’e uygulanan ekonomik ablukanın, uluslararası sözleşme ve yasaları açık şekilde ihlal ettiğini belirten Mustafa, “Savaşın başlangıcından bu yana yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kamu gelirlerimizde yaşanan ciddi düşüş ve İsrail’in vergi gelirlerimizden yasa dışı kesintiler yapması, mali kaynaklarımızın daha da tükenmesine yol açtı.” dedi.
UAD Kararına Rağmen 26 Mayıs Refah Katliamı
BM’nin yargı organı Uluslararası Adalet Divanı, 24 Mayıs’ta aldığı tedbir kararlarında, İsrail’in Refah’a yönelik askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze’ye girişine izin vermesine hükmetti.
İsrail, UAD’nin saldırıları durdurma kararı aldığı Gazze Şeridi’ndeki Refah kentinde doğrudan sivilleri hedef alarak zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin çadırlarına saldırı düzenledi. İsrail ordusunun bombardımanı kamptaki çok sayıda çadırın yıkılmasına ve yanmasına neden oldu. İsrail savaş uçaklarının kampa en az sekiz roketle saldırdığı belirtildi. Saldırıda onlarca Filistinli hayatını kaybetti. Saldırının yapıldığı bölge İsrail’in, Refah’taki sivillere gitme çağrısı yaptığı ve ‘güvenli bölge’ olduğunu iddia ettiği bölgeydi.
Hamas da Refah kentine yönelik saldırıyı, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’e yönelik saldırıları durdurma kararına karşı bir meydan okuma, sorumsuzluk ve umursamazlık olarak nitelendirdi. İsrail’in “korkunç bir savaş suçu” işlediğini belirten Hamas, saldırıdan İsrail’in Refah’ı işgaline destek olan ABD yönetimi ve ABD Başkanı Joe Biden’ı sorumlu tuttu.
YAZAN: SÜHEYBE YILDIRIM