HAFTALIK FİLİSTİN BÜLTENİ

Uluslararası Açıklamalar / Tepkiler

İsrail ordusunun  Deyr el-Belah bölgesine düzenlediği saldırıda yedi çalışanını kaybeden Dünya Merkez Mutfağı (WCK) Yönetim Kurulu Başkanı Erin Gore, yaptığı yazılı açıklamada WCK’ın operasyonlarının tekrar başlayacağını duyurdu. Gore, “Operasyonumuzu mümkün olduğu kadar çok sayıda insanı doyurabilmek için aynı enerji, onur ve odakla tekrar başlatıyoruz.” ifadesini kullandı. Gore, İsrail ordusunun saldırısına ilişkin tarafsız ve uluslararası soruşturma talep etmeyi sürdürdüklerini vurguladı.

Fransa’nın başkenti Paris’te, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durdurulmasını isteyen Filistin yanlıları gösteri yaptı. Paris’in 1. bölgesinde Masumlar Çeşmesi’nin yanında toplanan Filistin destekçileri, İsrail’in Gazze’ye aylardır devam eden saldırılarının sona ermesini istedi. Göstericiler, İsrailli sporcuların 26 Temmuz-11 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek Paris Olimpiyatlarından men edilmesini de talep etti. Filistin bayrakları ile “Soykırımcılara Olimpiyat Oyunları Yok. Soykırım Bir Spor Değildir”, “Filistinlilerin Soykırımını Durdurun” ve “Yaşasın Filistin Halkının Direnişi” yazılı dövizler taşıyan göstericiler, “Gazze’nin çocukları, Filistin’in çocukları, insanlık öldürülüyor” sloganları attı.

 

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Suudi Arabistan’da düzenlenen Uluslararası Riyad Ekonomi Forumu’nda Gazze’de ateşkes sağlanması konusunda açıklamalarda bulundu. “Gazze’de ateşkes sağlanması konusunda masada bir teklif var ve her iki tarafın bunu incelemesi gerekiyor.” diyen Şukri, ateşkes teklifi hakkında ayrıntılı açıklamada bulunmazken Mısır’ın Gazze’deki Refah bölgesine “askeri müdahaleyi reddettiğini” vurguladı. Şukri, Hamas’ın Filistin Kurtuluş Örgütü’ne katılması ve barış antlaşmalarını kabul etmesi konusunda gelen bir soruya cevap olarak “Filistin devletinin kurulması konusunda net bir kararlılık olması halinde, Hamas’ın silahlı mücadeleyi bırakacağına dair liderlerinden açıklamalar var.” diye konuştu.

 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, X sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda Türkiye’nin, Filistin halkının yanında yer almaya ve Gazze’deki katliamın faillerinin yargılanması için var gücüyle çalışmaya devam edeceğini belirtti. Fidan, yaptığı paylaşımda İsrailli yetkililerin uluslararası hukuku ve tüm insani değerleri ayaklar altına almaya devam ettiklerini hatırlatarak  “İsrailli yetkililer, dünya kamuoyu vicdanında çoktan mahkum edilmiş durumdadır. Katliamın faillerinin hukuk önünde hesap verecekleri günü iple çekiyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

İsrail’in Gazze’deki saldırılarında öldürülen gazeteciler İngiltere’nin başkenti Londra’da Ulusal Gazeteciler Sendikasının Serbest Haberciler Kolu tarafından düzenlenen anma etkinliğinde anıldı. Anma etkinliğinde konuşan ana muhalefetteki İşçi Partisi milletvekili Richard Burgon, “Gerçekler, savaşların ilk kurbanı oluyor. Uluslararası hukuka göre gazeteciler, siviller gibi korunmalı. Ancak savaş suçlarını işleyenler, gazetecileri durdurmakla, sistematik olarak basın kuruluşlarını yok etmekle ve gazetecileri hedef almakla ilgileniyor.” dedi. Etkinlikte mesajı okunan Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Genel Sekreter Yardımcısı Tim Dawson, IFJ’nin bölgedeki gazetecilere ekipman desteği sağladığını ve Gazze’de açılacak iki dayanışma merkeziyle bölgedeki gazetecilere çalışma ortamı desteği sağlayacaklarını belirtti.

 

İrlanda’nın başkenti Dublin’de düzenlenen “Avrupa krizden felakete mi gidiyor?” konulu etkinliğin ardından açıklama yapan Avrupa Parlamentosu Sol Grup üyesi Clare Daly, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB’nin eylemlerinin Gazze’deki soykırımı mümkün kıldığını belirterek  “Onlar suç ortağıdır ve hiçbir şey yapmamakla kalmayıp, İsrail’in AB ile ilişkilerinde gördüğü tüm olumlu muameleyi sürdürerek, İsrail’i silahlandırarak ve sözlü destek vererek bu soykırımın devam etmesini sağladılar. Onlar da en az İsrailliler kadar suç ortağıdır.” ifadelerini kullandı.

 

İtalya’nın Turin Üniversitesi’nden Tarihçi Doç. Dr. Lorenzo Kamel; İsrail’in, işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak “(Yasadışı Yahudi yerleşim birimleri) Kalıcı barış umutlarını baltalıyor.” ifadesini kullandı. Uluslararası toplumun İsrail-Filistin arasındaki sorun karşısındaki ciddiyetini sorgulayan  Kamel,  uluslararası fikir birliğine aykırı hareket eden tarafa yaptırım uygulanması gerektiğini söyledi.

 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Endonezya Dışişleri Bakanı Marsudi ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklama ile Türkiye’nin, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olacağını açıkladı. Fidan, “Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımla UAD önündeki sürecin doğru ilerlemesini temenni ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Başvuruya ilişkin çalışmaların  uzun süredir devam ettiğini belirten Fidan, bundan sonraki süreçte de dost ve müttefik ülkeler ile bu yöndeki çalışmaların süreceğini duyurdu. Bunun yanı sıra Filistin’i tanıyacaklarını duyuran Avrupa ülkelerinin kararlarını memnuniyetle karşıladığını belirten Fidan, Filistin’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde devlet statüsünün tescillenmiyor olmasının sebebi olarak ABD ve Avrupa ülkelerini işaret etti. İsrail’in tutumlarına ilişkin olarak “Uluslararası kamuoyunun bu tepkisine karşın İsrail büyük bir pervasızlık ve cüretle Filistinli sivillere karşı işlediği suçları sürdürmektedir. Artık zaman bu söylem birliğinin uygulamaya geçme zamanıdır. Bu insanlık dışı duruma hep beraber uluslararası toplum olarak sistemli bir şekilde, aktif bir şekilde dur dememiz gerekiyor.” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda Uluslararası Demokratlar Birliği Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in sürdürdüğü soykırımı her zaman gündemde tuttuklarını ve Filistin davasına verdikleri güçlü desteği her zeminde açıkça ifade ettiklerini dile getirerek, “Küresel siyonist lobinin tüm baskılarına rağmen bu tavrımızı koruyoruz. Kimliğine ve inancına bakmadan zalime zalim, mazluma mazlum demeye devam ediyoruz. Yıllardır bize demokrasi ve özgürlük dersi veren Batılı yöneticilerin, Gazze katliamlarında takındığı ikiyüzlü politikaları ibretle takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

Almanya’da insan hakları, kalkınma, barış ve insani yardım alanında faaliyet sürdüren 37 dernek, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Adalet Bakanı Marco Buschmann, Savunma Bakanı Boris Pistorius ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Svenja Schulze’ye ortak açık mektup gönderdi. Alman hükümetinin, uluslararası hukuk ve UAD kararları çerçevesinde tüm imkanlarını kullanarak İsrail üzerindeki nüfuzunu kullanması çağrısı yapılan mektupta, Almanya’nın İsrail’e silah ihracatını durdurması istendi.

 

Dünya Genelinde Üniversitelerden Filistin’e Destek

ABD üniversitelerinde Filistin yanlısı eylemlerin başladığı Columbia Üniversitesi’nde Filistin destekçisi bir grup öğrenci,  okul yönetimi ile süren müzakerelerde uzlaşıya varılamamasının ardından üniversite kampüsünde bulunan ve daha önce 1968’de kampüsteki sivil haklar ve Vietnam Savaşı karşıtı protesto sırasında işgal edilen Hamilton Hall binasına girdi. Bina girişini kapatan öğrenciler Özgür Filistin sloganları attı. Binanın adı öğrenciler tarafından, İsrail saldırısı neticesinde öldürülen altı yaşındaki Filistinli çocuk Hind’e ithafen Hind’s Hall olarak değiştirildi.

 

ABD medyasına göre ülke genelinde 70’ten fazla üniversitede Filistin’e destek protestoları düzenleniyor. Protestolara, ülkenin en batısındaki San Francisco Eyalet Üniversitesindeki (SFSU) öğrenciler de dahil oldu. Öğrenciler SFSU’nun İsrail’e askeri malzeme üreten Lockheed Martin, HP gibi firmalarla olan ticari anlaşmalarına son vermesini istedi. Michigan Üniversitesi’nde ise mezuniyet töreni sırasında, Filistin destekçisi öğrenciler protesto gösterisi düzenledi. Törende Filistin bir grup öğrenci Filistin bayrağı ve kefiye açarak soykırım karşıtı sloganlar attı. Polis, öğrencilere müdahale ederek alandan uzaklaştırdı. Konuyla ilgili üniversite tarafından yapılan açıklamada gözaltına alınan öğrenci olmadığı belirtildi.

 

ABD üniversitelerinde  Filistin’e destek protestoları devam ederken polis  müdahaleleri de sürdü. Washington Üniversitesi’nde düzenlenen protestoda, üniversite yönetiminin İsrail’e silah tedarik ettiği gerekçesiyle Boeing’e yatırım yapmayı durdurmasını isteyen yüzlerce öğrenci, polisin sert müdahalesi ile karşılaştı.Texas eyaletine bağlı Austin kentinde de polis, Gazze’deki soykırımı protesto eden UT-Austin öğrencilerine biber gazıyla müdahale etti. Los Angeles’da  yer alan California Üniversitesi’nde (UCLA) ise  öğrencilerin, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı çıkmak ve Filistinlilere destek gösterisinde bulunmak amacıyla kampüste kurduğu Gazze Dayanışma Kampı’na İsrail yanlısı maskeli grubun saldırmasıyla tansiyon yükseldi.  Kampüse giren çok sayıda polisin kamp alanının çevresine kurulan bariyerleri kırmaya çalıştığı ve plastik mermi atanlar gibi “ölümcül olmayan” silahlarla müdahalede bulunduğu kaydedildi. Associated Press’in (AP) kendi kaynaklarını kullanarak elde ettiği bilgilere göre, ABD üniversitelerinde süren  protestolarda aralarında birçok öğretim görevlisi ve profesörün de bulunduğu en az 2 bin gösterici gözaltına alındı.

 

İsrail BM Büyükelçisi Gilad Erdan, ABD üniversitelerindeki Filistin destek protestolarına ilişkin konuştu. “Hamas’ın okullarda saklandığını her zaman biliyorduk. Ama sadece Gazze’deki okullar değil, Harvard, Columbia gibi seçkin üniversitelerde de olduklarını bilmiyorduk.” ifadelerini kullanan Erdan, BM’nin dünyadaki tüm antisemitizmin merkezi haline geldiğini iddia etti.

 

Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, ABD’deki gösterilere polisin sert müdahalesine ilişkin X sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu.  İsrail tarafından yapılan soykırıma karşı ABD üniversitelerindeki protestolara polisin şiddetle müdahale etmesi karşısında dehşete kapıldığını belirten Albanese, öğrencilerin ve akademisyenlerin güvende olması gerektiğine işaret ederek “(Gazze’de) Soykırım son bulsun. Adalet ve akıl üstün gelsin.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Fransa’nın başkenti Paris’teki Sorbonne Üniversitesinde, Gazze’deki krizi ve İsrail saldırılarını protesto etmek için yüzlerce öğrenci toplandı. Kampüste çadırlarla kamp kuran öğrencilerin bulunduğu alan polis tarafından çevrelenirken zaman zaman polis ve öğrenciler arasında arbede yaşandı. Fransa’nın büyük kentlerinde bulunan Sciences Po okullarında da Filistin’i destekleyen öğrenciler gösteriler başlattı. Saint-Etienne’deki Sciences Po okulunda Filistin’e destek amacıyla düzenlenen eylemin başlamasının ardından polis ekipleri olay yerine intikal etti. Rennes’de ise okulun girişinde sandalyeleri üst üste dizen öğrenciler, “Sciences Po Rennes Filistin’i destekliyor” yazılı döviz taşıdı.

 

İspanya’nın doğusundaki Valencia Üniversitesinde bir grup öğrenci, Filistin ile dayanışma için 4 gündür kamp kurduğu Felsefe Fakültesinin kampüsünde sabahlıyor.”İsrail’in Gazze’deki soykırımına ve ‘apartheid’e hayır” sloganıyla Valencia Üniversitesi Felsefe Fakültesinde süresiz eylem başlatan üniversite öğrencilerinin girişimi gün geçtikçe daha yüksek katılımla devam ediyor.

 

Kanada’nın Ontario eyaletine bağlı Toronto kentinde bulunan Toronto Üniversitesi St. George Kampüsü’nde bir araya gelen Filistin destekçisi öğrenciler, İsrail’in Gazze’ye yönelik ölümcül ve yıkıcı saldırılarını protesto etti. “Netenyahu, savaş suçlusudur” ve “Soykırımı durdurun” yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, daha sonra açık alana dayanışma çadırları kurarak protestolarına devam etti.

 

İtalya’da öğrenciler, Bolonya Üniversitesi’nin rektörlük binası önünde Filistin’e destek ve dayanışma için çadırlar kurdu. Öğrenciler, çadırlarına Filistin bayrakları ve “Öğrenciler İntifada” yazılı pankart asarak, İtalya’daki diğer üniversitelere kendilerini takip etme çağrısı yaptı. Ülkede son dönemde, farklı kentlerdeki pek çok üniversitede öğrenciler, İsrail’in Gazze’ye saldırıları nedeniyle okullarının bu ülkeyle olan bilimsel işbirliği anlaşmalarını durdurmasına yönelik protesto eylemleri de yapıyor.

 

ABD ve Avrupa’daki Filistin’e destek gösterilerine katılan öğrenci ve akademisyenlerin karşılaştıkları zulmü ve Batı’nın ikiyüzlü duruşunu eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail’in menfaatleri çizmektedir. İsrail’in çıkarına dokunan her şey bunların gözünde antidemokratiktir, antisemitiktir.” değerlendirmesini yaptı.

 

ABD ve Avrupa’nın ardından tüm dünya genelinde yayılan  Gazze direnişini destekleyen öğrenci hareketleri kapsamında Irak, Venezuela ve Tunus’ta  da üniversite öğrencileri Filistin’e destek gösterileri düzenleyerek İsrail soykırımını kınayan açıklamalar yaptı.

 

Dünyanın dört bir yanındaki üniversite öğrencileri, Columbia Üniversitesinde başlayan gösterilere desteklerini göstermek ve İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek amacıyla kampüslerinde toplandı. Türkiye’deki üniversitelerden de ABD’deki öğrencilerin Gazze eylemlerine destek geldi. Şırnak Üniversitesinden Kırıkkale Üniversitesine, Çukurova Üniversitesinden Sakarya Üniversitesine kadar çeşitli şehirlerde üniversite öğrencileri düzenledikleri yürüyüşlerle İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etti.

 

Refah’a Olası Saldırı

İsrail Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Netanyahu, Gazze’deki İsrailli esirlerin yakınlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Gazze’ye yönelik saldırıları “hedeflerine ulaşmadan” durdurmayacaklarını söyleyen Netanyahu, esir takası mutabakatına varılsa da varılmasa da Refah’a kara saldırısı başlatacaklarını ifade etti.

 

ABD yönetimi, Gazze’de ateşkes sağlansa da sağlanmasa da Refah’a yönelik kara saldırısına başlayacaklarını açıklayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya, “ABD olarak Refah’a yönelik kara saldırısına karşıyız” mesajını bir kez daha yineledi.

 

İsrail Ordu radyosunda yayınlanan haberde, Tel Aviv ile Hamas arasında devam eden dolayı esir takası müzakerelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Adı açıklanmayan güvenlik kaynaklarına dayandırılan haberde, esir takası müzakerelerinde ilerleme olmazsa İsrail ordusunun yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah’a kara saldırısı başlatacağı ifade edildi.

 

Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah şehrine kara harekatı düzenlemesi halinde başarısızlığa ve yenilgiye uğrayacağını belirtti. Rişk, “Bizi Refah’a kara harekatı düzenlemekle tehdit ediyorlar, biz de onları başarısızlığa ve yenilgiye uğratma sözü veriyoruz.” ifadesini kullandı.

 

Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Refah bölgesine kara saldırısı düzenlemesi halinde esir takası müzakerelerinin biteceği uyarısında bulundu.

 

İslam İşbirliği Teşkilatı 15. Zirvesi

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), 4-5 Mayıs tarihlerinde Gambiya’nın başkenti Banjul’da toplandı. Ev sahibi Gambiya Devlet Başkanı Adama Barrow, açılış konuşmasında  İsrail’in Filistin’deki saldırılarına çözüm bulunması gerektiğini vurgulayarak Filistin’e destek mesajı verdi. Bölgede barış sağlanması için iki devletli çözüm önerilerini yineleyen Barrow, “Uluslararası toplumun Filistin devletinin tanınmasıyla kabul ettiği Filistin halkının meşru ulusal haklarını yeniden kazanması gerektiğini vurguluyoruz.” diye konuştu.

 

Zirve’de konuşma yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin davasında İslam aleminin birlik içerisinde hareket etmek suretiyle diplomatik yollar ve gerektiğinde zorlayıcı önlemler aracılığıyla sonuç alabileceğini vurguladı. “İşgale karşı direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki bir savaş değil, tüm dünyada zalimler ve mazlumlar arasındaki bir mücadeledir.” diyen Fidan, Filistin’in daha fazla ülke tarafından tanınması İsrail’e önemli bir darbe vuracağını kaydetti.

 

Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin önerileri ile İİT 15. Zirvesi kararlarına tedbirler eklendiğine işaret etti. İsrail’in uluslararası spor, kültürel ve ekonomik etkinlik ve faaliyetlerden menedilmesi yönünde çaba harcanması; İsrail’in uluslararası örgüt ve forumlardan ihracı konusunda çaba harcanması gibi tedbirlerin yanı sıra Üye Devletlere Uluslararası Adalet Divanındaki soykırım davasına müdahil olma çağrısı yapıldı.

 

İİT 15. Zirvesi sonrası,  İİT’ye üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının üzerinde mutabık kaldığı bildiri yayımlandı. Bildiride uluslararası topluma, İsrail’i uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına uymaya zorlaması ve Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Filistin topraklarındaki yasa dışı işgal, sömürge ve apartheid uygulamalarına son verilmesi çağrısında bulunuldu. Gazze’deki Filistin halkına yönelik topyekun saldırının durdurulması ile derhal ve koşulsuz ateşkes çağrısı yapılan bildiride, Gazze Şeridi’ne acil yardım ulaştırılması, su ve elektrik sağlanması için insani yardım koridorları açılması talep edildi. Anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözümü için diyalog ve arabuluculuğa başvurulmasının önemi de vurgulanan bildiride, böylece İslam ümmeti arasında gerilimden uzak bir ortamın yaratılabileceği ifade edildi.

 

Önemli Gelişmeler

Adı açıklanmayan üst düzey İsrailli bir yetkilinin The Time of Israel gazetesine yaptığı açıklamada İsrail Milli Güvenlik Konseyi’nin, UCM tarafından verilecek  olası bir tutuklama kararını engellemek için kampanya yürüttüğü bildirildi. İsrailli yetkili, UCM’nin olası tutuklama kararına temel teşkil edecek ana unsurun İsrail’in “Gazze’deki Filistinlileri kasten aç bırakması” olacağının altını çizerek, ABD’nin de olası bir tutuklama kararının önüne geçmek için diplomatik çaba gösterdiği yönündeki iddiaları doğruladı. Jerusalem Post’a konuşan İsrailli bir diplomat ise ABD yönetiminin sessizliğine dikkati çekerek, “Biden nerede? İsrail, potansiyel olarak günah keçisi ilan edilecekken neden sessiz kalıyor?” ifadelerini kullandı. Yedioth Ahronoth gazetesinde yer alan habere göre, UCM’nin olası tutuklama kararına karşı çalışan ekipte yer alan İsrailli bir kaynak, mahkemenin İsrailli yetkililere karşı gizli tutuklama kararı çıkarabileceği yönünde de endişeleri olduğunu aktardı. Haberde, mahkeme tarafından olası bir gizli tutuklama kararı çıkartılan İsrailli yetkililerin, bu durumu ancak Avrupa’ya seyahat ederken öğreneceğine inanıldığı  vurgulandı.

 

Filistin halkıyla dayanışma amacıyla Gazze’ye ulaştırılması için tedarik edilen gıda, bebek malzemesi, uyku tulumu ve glutensiz ürünlerden oluşan 5 bin 66 tonluk yardımın yüklendiği gemide hazırlıklar tamamlandı. Mersin Uluslararası Limanı’ndaki rıhtımda bulunan “11. İyilik Gemisi” için uğurlama töreni düzenlendi.

 

İsrailliler, Gazze Şeridi’nde ateşkes, esir takası anlaşması ve Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin istifası talebiyle ülke genelinde gösteriler düzenledi. İsrail’de Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin getirilmesi için anlaşma imzalanması çağrısının yapıldığı, Netanyahu hükümetine karşı her hafta cumartesi günü düzenlenen protestolar, bu hafta da geniş katılımla devam etti. Hükümet karşıtı gruplara katılan on binlerce kişi, Gazze’ye saldırıların sonlandırılmaması ve esirlerin geri getirilmesi konusunda siyasi iradenin kayıtsızlığını eleştirerek, ülke tarihinin “en sağcı hükümetinin” istifasını ve erken seçim talep ettikleri protestolarını yineledi.

 

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) ile Kasım 2023’te yayınladığı “Gazze Savaşı: Filistin devleti üzerinde beklenen sosyo ekonomik etkiler” başlıklı raporu güncelledi. Rapor, Gazze’de devam eden saldırıların Filistin halkı, ekonomisi ve ülkenin insani kalkınması üzerindeki yıkıcı etkisini ortaya koyarken acil ateşkes ihtiyacı, insani krize çözüm bulma ve Filistin ekonomisiyle altyapısını yeniden inşa etme çabalarının sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Rapora göre, Filistin ekonomisi İsrail saldırılarında 6 ayda reel Gayrisafi Yurtiçi Hasılasının (GSYH) yüzde 25,8’ini kaybetti. Konuya ilişkin açıklama yapan UNDP Başkanı Achim Steiner, Gazze’de yaşanan acıların savaş sona erdiğinde de bitmeyeceğini, insan kaybı ve  sermaye tahribatının  yoksulluktaki hızlı artışla birlikte nesillerin geleceğini tehlikeye atan ciddi bir kalkınma krizine yol açacağını belirtti.

 

Hollanda’da yaklaşık 200 avukattan oluşan “Barış için avukatlar” grubu, İsrail’in Gazze’de işlediği suçlar nedeniyle Başbakan Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Dışişleri Bakanı Israel Katz dahil  olmak üzere 12 İsrailli yetkili hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) suç duyurusunda bulundu. Avukatlar, şikayet dilekçesinde “savaş suçları ve insancıl hukuk ihlallerinden sorumlu devlet yetkililerinin soruşturulmasını, tutuklama emri çıkarılmasını ve yargılanmasını” talep etti.

 

ABD Kongresi’nde Demokrat Partili 88 üye, Kongre üyeleri Jason Crow ve Chris Deluzio’nun öncülüğünde, İsrail’in Filistinli sivillere yönelik insani yardımları kasten engellediğine dair inandırıcı iddialar bulunduğunu belirterek, Başkan Joe Biden’a ABD yasalarına göre İsrail’e yapılan yardımları yeniden gözden geçirme çağrısında bulundukları ortak imzalı mektup gönderdi. Mektupta, İsrail Hükümeti’nin Gazze’deki savaşı yürütme biçimine ilişkin ciddi endişeleri olduğunu belirten Kongre üyeleri, “Netanyahu Hükümeti savaşın başından beri Gazze Şeridi’ne insani yardım girişini ciddi şekilde kısıtladı.” ifadelerini kullandı.

Fetih ve Hamas hareketlerinin, Gazze’ye yönelik saldırılar karşısında ortak bir duruş sergilenmesi ve iki hareket arasındaki ortak komiteleri yeniden faaliyete geçirme konusunda anlaştığı belirtildi. Filistin haber ajansı WAFA’ya göre, Fetih ve Hamas arasında, Çin’in başkenti Pekin’de ulusal diyalog toplantısı düzenlendi. Toplantıda, taraflar, yaşamaları muhtemel sorunların çözülmesi için ortak komitelere yeniden işlerlik kazandırılması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

 

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı, Türkiye’nin, İsrail ile ticaret konusunda aldığı kararlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada Türkiye’nin, İsrail ile ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğunu ve Gazze’ye insani yardım girene kadar Türkiye’nin aldığı yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde devam ettireceğini bildirdi. Bu durum İsrail basınında geniş yankı bulurken İsrail medyası, nakliye sektöründen havacılık sektörüne, petrolden inşaata kadar her sektörün çok etkilenceğini belirtti.

 

YAZAN: EMİRCAN OBAK & SÜHEYBE YILDIRIM

At vero eos et accusamus et iusto odio digni goikussimos ducimus qui to bonfo blanditiis praese. Ntium voluum deleniti atque.

Melbourne, Australia
(Sat - Thursday)
(10am - 05 pm)