Haftalık Filistin Bülteni

Fotoğraf: AA

15-21 Nisan

 

Uluslararası Açıklamalar/Tepkiler

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze’nin tüm bölgelerine yardım ulaştırılamaması durumunda bir “felaketle” karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulundu.

 

ABD Başkanı Joe Biden ile Beyaz Saray’da görüşen Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Orta Doğu’da yaşananlarla ilgili olarak ABD ile her konuda aynı düşünmediklerini ve herkesin uluslararası hukuka uyması gerektiğini vurguladı. Sudani, isim vermeden İsrail’in Gazze’de sivilleri hedef alan saldırılarına atıf yaparak, “Bölgede olanlarla ilgili fikirlerimiz ayrı olabilir ancak uluslararası insani hukuk konusunda kesinlikle hemfikiriz. Sivillere, özellikle kadın ve çocuklara yönelik her türlü saldırıyı reddediyoruz. Uluslararası normlara ve diplomatik ilişkilere uyulması çağrısında bulunuyoruz.” diye konuştu.

 

2016 – 2022 döneminde BM Filistin Özel Raportörü olarak görev yapan Michael Lynek, İsrail saldırılarına ilişkin “Bu Hamas’a karşı bir savaş değil. Bu Filistin halkına karşı bir savaştır’’ ifadelerini kullandı ve bunun göstergesi olarak eğitim ve sağlık gibi sivil altyapıların hedef alınmasına işaret etti. Ayrıca İsrail’in özellikle yerleşimciler konusundaki  BMGK kararlarına  uymadığını hatırlatan Lynk, “ABD, BMGK’de kritik bir kararın kabul edilmesine izin verse bile bu kararların uygulanmamasını ya da İsrail için herhangi bir sonuç doğurmamasını sağlıyor.” dedi.

 

ABD’de, San Francisco kentinin sembolü sayılan Golden Gate Köprüsü, İsrail saldırıları altındaki Gazze’de yaşanan insani krize dikkati çekmek isteyen Filistin destekçisi göstericiler tarafından trafiğe kapatıldı. Ellerinde “Dünyayı Gazze için durdurun” ve “Gazze’deki kuşatmayı kaldırın” yazılı dev posterler taşıyan göstericiler, boyunlarına “soykırımı durdurun” yazılı kırmızı pankartlar asıp uzun bir insan zinciri oluşturarak havalimanına açılan yolları kapattı.

 

ABD Başkanı Biden, seçim çalışmaları için gittiği Pensilvanya eyaletine bağlı Pittsburgh kentinde Gazze için bir araya gelen göstericiler tarafından karşılandı. Biden’ın konuşma yapacağı binanın önünde toplanan yüzlerce gösterici, Gazze için acil ateşkes talep edip ellerinde Filistin bayrakları ve Gazze’ye destek mesajlarını içeren pankartlarla Filistin’e desteklerini ortaya koydu.

 

 İspanya’da sivil toplum kuruluşu “Filistin İşgaline Karşı Dayanışma Ağı”nın (RESCOP) çağrısıyla dün ve bugün 100’den fazla yerde sokaklara dökülen İspanyollar, “Gazze’deki soykırımın durdurulması ve acil ateşkes ilan edilmesi” çağrısında bulundu.”Gazze’deki soykırıma, Filistin’deki işgale, apartheide, etnik temizliğe ve yerleşimci sömürgeciliğine hayır” mesajını öne çıkaran göstericiler, İspanya hükümeti ve uluslararası topluma “İsrail’e karşı acil, somut ve etkili önlemler alınması, İsrail ile silah ticaretinin durdurulması ve katliama katılan İsrailli şirketlerin boykot edilmesi” çağrısı yaptı.

 

İngiltere’nin başkenti Londra’nın ünlü Trafalgar Meydanı’nda bu yıl 19’uncu kez “Meydanda Bayram” etkinliği düzenlendi. Müslüman ülkelerden yiyecekler ve hediyelik eşyaların satılıp ülke kültürlerinin tanıtıldığı stantların kurulduğu meydanda farklı ülkelerden müzik ve dans grupları gösteriler sergiledi. Etkinliğin ev sahibi Londra’nın Müslüman belediye başkanı Sadık Khan, meydanda toplanan binlerce kişiye hitaben yaptığı konuşmada, “Bu ramazan, hayat pahalılığı, Müslüman karşıtlığı (İslamofobi) ve Gazze’de yaşanan yıkım nedeniyle çok zor geçen bir ramazan oldu.” diye konuştu. Khan, son altı aydır Gazze’de yaklaşık 14 bini çocuk olmak üzere 34 bine yakın insanın öldürüldüğünü belirterek, “Esirlerin serbest bırakılmasını ve akan kanın durdurulmasını istiyoruz, ateşkes istiyoruz, İsrail’e silah satışının durdurulmasını istiyoruz. Başbakan Rishi Sunak ve Başkan Joe Biden, ölümlerin durdurulması için nüfuzunuzu kullanın diyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

Almanya’da İsrail’in Filistin’deki saldırılarına tepki gösterenler; toplantı ve gösteri yasakları, işten çıkarılma, ülkeye giriş yasakları gibi susturma girişimleriyle karşı karşıya kaldı. Avrupa Parlamentosu Üyesi Clare Daly, Almanya’nın Berlin’deki Filistin Kongresini engellemeye yönelik baskılarına ilişkin ‘‘Bu olay, Avrupa Birliği’nin her yerinde Filistin yanlısı seslerin bastırılmasına yönelik uzun bir sürecin sadece bir örneği’’ ifadelerini kullandı.

 

Filistin Başbakan ve Dışişleri Bakanı Muhammed Mustafa, Ramallah’ta uluslararası kurum ve kuruluşların temsilcileriyle yaptığı toplantıda uluslararası topluma Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına yönelik saldırıların durdurulması için acil eyleme geçme çağrısında bulundu. Ayrıca bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının, sömürgeci işgalin sona erdirilmesine ve başkanti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletine bağlı olduğunu vurguladı.

 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı’nın, uluslararası toplumun dikkatini Gazze Şeridi’ndeki olaylardan İran tehdidine çekmek istediğini belirterek, “(Gazze’de) Şiddetin sona erdirilmesini, insani sorunlara çözüm bulunmasını ve Arapların, tüm güçlerin desteğiyle inisiyatif almasını, bir Filistin devleti kurma konusundaki sorumluğu üstlenmesini istiyoruz.” dedi. İran ve İsrail arasındaki gerilime ilişkin benzer yönde  bir açıklamada bulunan Filistin  Ulusal İnisiyatif Partisi lideri Mustafa Barguti, İsrail’in İran’ın düzenlediği saldırıyla kendisini mağdur göstermeye çalıştığını ve Gazze’deki soykırımdan dikkatleri uzaklaştırmak istediğini belirtirken ‘‘İsrail’in Refah’a saldırmasını kabul edilmez olarak gören ülkelerin dikkatini dağıtmaya çalışacak. ABD’liler buna karşı değil. Sadece yöntemi değiştirmek istiyorlar. ABD hala bunu desteklemeye devam ediyor.’’ dedi.

 

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasani, “Gazze’deki sivillerin yaşadığı felaket durumunu çözüme kavuşturmak bir öncelik olarak kalmalı.” diye konuşan Shamdasani, İsrail’in, insani yardımların Gazze’ye girişine ve dağıtılmasına hukuka aykırı kısıtlamalar getirmeye devam ettiğini söyledi. Shamdasani, İsrail’in, Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerini bombaladığını belirterek, “Gazze’de yaklaşık 1,7 milyon insan zorla yerinden edilmiş durumda. Bu insanlar korkunç koşullar ve sürekli tehdit altında yaşıyor.” ifadelerini kullandı.

 

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Gazze’deki gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Bölge belediyelerinden edindikleri bilgiyi aktaran Dujarric, atık yönetimi tesisleri ve tıbbi atık merkezlerinin yok edilmesi nedeniyle Gazze’de atık toplama ve düzenleme sisteminin çok ciddi şekilde zarar gördüğünü, İsrail’in saldırısı altındaki Gazze’de 270 bin ton katı atık biriktiğini, bunun ciddi sağlık ve çevre sorunlarını beraberinde getirdiğini bildirdi.

 

Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, İsrail’in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze’deki okulların yüzde 80’inden fazlasının yıkıldığını veya hasar gördüğünü, Filistin’in eğitim sisteminin sistematik şekilde yok edildiğini bildirdi. Gazze Şeridi’ndeki okullara, üniversitelere, öğretmenlere ve öğrencilere yönelik saldırılarla ilgili büyük kaygı duyulduğu belirtildi. Açıklamada, “Gazze’deki okulların yüzde 80’inden fazlası yıkıldı veya hasar gördü. Filistin eğitim sisteminin sistematik olarak yok edilmesi konusunda ciddi endişe duyuyoruz.” ifadeleri yer aldı.

 

UNICEF Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Adele Khodr’in yaptığı açıklama, UNICEF’ın X sosyal medya hesabından yayımlandı. Filistin topraklarındaki çocukların, çok uzun bir süredir trajik ve kısır bir şiddet döngüsü içinde sıkışıp kaldığını kaydeden Khodr, Filistin’deki çocuk ölümlerinin son bulması ve ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladı.

 

Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi, İsrail’in saldırıları nedeniyle Gazze ile dayanışma için Kudüs’teki Palmiye Pazarı, Kutsal Cuma ve Paskalya kutlamalarını iptal etti. Kilise, bu yılki kutlamalara ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Gazze’de devam eden savaş nedeniyle Kutsal toprakların tanık olduğu mevcut koşullar ışığında, bu yılki kutlamaların Kudüs’te yüzyıllardır uygulanan statüko düzenlemeleriyle sınırlı olacağını duyuruyoruz.”

 

The New York Times, çalışanlarına hazırladığı  İsrail’in Filistin ve Gazze saldırıları    hakkında haber yazarken “kullanılmayacak kelimeler kılavuzu” nda Gazze haberlerinde ‘soykırım’ ve ‘etnik temizlik’ gibi ifadelerin kullanılmasını yasakladı.

 

Hamas

Hamas ve İslami Cihad, Filistinlilere, İsrail askerleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilere tüm yolları kullanarak karşı koyma ve onlarla çatışma çağrısında bulundu.

 

Hamas Hareketinin Siyasi Büro Üyesi ve Batı Şeria Sorumlusu Zahir Cebbarin, HAMAS Hareketi’nin Telegram sayfasında yayınladığı açıklamasında, Batı Şeria ve işgal altındaki Kudüs’ün, Aksa Tufanı operasyonunun kalbinde yer aldığını belirterek, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan direniş güçlerine her nerede ve ne zaman olursa olsun zalim işgalcilerin yuvalarına vurması çağrısı yaptı. Cebbarin, Hamas’ın aracılara cevabını ilettiğini ve gerçek bir anlaşma olmaksızın esirlerin işgalcilere katiyen teslim edilmeyeceğini vurguladı. “İşgalciler esirlerinin akıbetini öğrenmek ve hayatta kalanları geri almak istiyorsa, müzakerelerde ciddi olmalı.” diyen Cebbarin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun müzakereleri sekteye uğratan oyunlarından ve siyasi hesaplarından uzak durmaları gerektiğini dile getirdi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “Milli Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvayımilliye ne ise Hamas da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama bütün dünya bilsin, anlasın, idrak etsin: Ne suikast girişimlerine, ne darbe girişimlerinize, ne ekonomik saldırılarınıza, ne de algı operasyonlarınıza boyun eğeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi, Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim, devam edeceğiz.” dedi. HAMAS Hareketi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmadan kısa bir süre sonra yazılı açıklama yaptı. “Kardeş Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Filistin halkına, özgürlük ve topraklarını kurtarma amacıyla verdiği mücadelesindeki tutumlarını çok değerli görüyoruz.” ifadelerinin yer aldığı açıklamada Hamas, “Milli Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvay-ı Milliye ne ise Hamas da işte aynen odur.” sözlerini takdirle karşılandıklarını ve bundan gurur duyduklarını kaydetti. Hamas’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cesur açıklamaları ve onurlu duruşları, kardeş Türk halkının tarihi ve özgün konumunu somutlaştırmaktadır. Halkımız, Gazze Şeridi’ndeki insanlarımıza yönelik aldığı tutum ve halkımızın topraklarını özgürleştirme, oraya geri dönüş ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını destekleme konusunda mücadelesinde, cesur bir ses olarak bu açıklamaları ezberleyecektir.”

 

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinden çekilmesinin ardından Nasır Hastanesi kompleksinde bulunan bir toplu mezardan 190 cesedin çıkarıldığı belirtildi. Hamas da Nasır Hastanesi kompleksinde bulunan toplu mezardan 190 cesedin çıkarılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı: “Özellikle hastane bahçelerinde bulunan toplu mezarlar, işgalci siyonist ordunun işlediği suç ve vahşetin boyutunu yeniden gözler önüne serdi.” ifadesine yer verilen açıklamada, bulunan toplu mezarların Gazze Şeridi’ndeki kayıp kişilerin akıbetleriyle ilgili soruları yeniden gündeme getirdiğinin altı çizildi.

 

Anadolu Ajansının “KANIT” Belgeseli

Anadolu Ajansı (AA) tarafından hazırlanan, İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını tüm açıklığıyla ortaya koyan “Kanıt” belgeselinin gala gösterimi yapıldı.

 

Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, “Kanıt” belgeselinin gala gösteriminde yaptığı konuşmada, belgeselde, bir soykırımın dehşet verici boyutunu ve delillerini, uluslararası hukukçuların ve insan hakları savunucularının değerlendirmeleriyle izleneceğini söyledi. AA’nın belgeselde yer alan içeriklerden daha fazlasını ve akla hayale sığmayacak boyuttaki toplu katliamların fotoğraflarını, videolarını ve haberlerini her gün dünyaya duyurduğuna dikkati çeken Karagöz, “Bu süreçte ‘Kanıt’ kitabımız, uluslararası toplumu, İsrail yönetiminin Filistinlilere saldırılarına dair sessizliğini bozmaya ve adaleti sağlamaya çağıran önemli bir adım oldu. Bugün izleyeceğimiz ‘Kanıt’ belgeselimiz, İsrail yönetiminin Gazze’deki Filistinlilere yönelik saldırıları sırasında işlenen savaş suçlarının belgelenmesi için yeni bir delil dosyası oluşturacak.” ifadesini kullandı.

 

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Kanıt” belgeselinin galası dolayısıyla şunları kaydetti: “İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarına tüm dünya basınının sessiz kaldığı bir zamanda, mazlum Filistin halkının sesinin duyurulması için Ajansımızın ortaya koyduğu çabalar her türlü takdirin üzerindedir. Kanıt belgeselinin Gazze’de yaşanan katliamı gözler önüne sererek önemli bir misyonu yerine getirdiğine ve tarihi bir vesika niteliği taşıdığına yürekten inanıyorum. Bu vesileyle Gazze’de hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Başta şahsınız olmak üzere belgeselin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyor Anadolu Ajansının tüm seçkin personeline sağlık, başarı ve esenlikler diliyorum.”

 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Kanıt” belgeselinin gala gösteriminde yaptığı konuşmada, Kanıt’ın önce kitap olarak çıktığını, şimdi de belgeselinin yayımlandığını aktardı. Kanıt’ın kelimenin tam anlamıyla tarihi bir proje olduğunu, belgeselle, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in işlediği her türlü zulmün, savaş suçunun ve soykırım fiilinin kayıt altına alındığını anlatan Altun, Uluslararası Adalet Divanı Başkanı, BM Özel Raportörü, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi uluslararası kuruluş çalışanlarının bu belgeselde katkılarının bulunduğunu, Gazze’de yaşanan süreçle ilgili kapsamlı veriler paylaştığını söyledi.

 

Erdoğan-Haniye Görüşmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile İstanbul’da görüştü. Görüşmede Gazze’deki son durum değerlendirildi. Gazze’ye yapılan yardımlar ile ateşkesin tesisi için atılacak adımlar ele alındı. Görüşmede İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik saldırıları, insani yardımların ulaştırılması için yapılması gerekenler, bölgede adil ve kalıcı barış süreci ile ilgili konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in uyguladığı zulmün bedelini mutlaka ödeyeceğini, Türkiye’nin her zeminde Gazze’ye yönelik katliamları anlatmaya devam edeceğini, tüm çabaların bölgesel barışın anahtarı olan bağımsız Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik olduğunu belirttti. Bugüne kadar 45 bin tondan fazla insani yardımın bölgeye sevk edildiğini Erdoğan, ticarete getirilen kısıtlamalar dahil, İsrail’e yönelik bir dizi yaptırımın hayata geçirildiğini de belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Heniyye’ye İsrail saldırısında şehit düşen çocukları ve torunları için başsağlığı dileklerini de iletti.

 

Heniyye, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildiği İstanbul’daki görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin parlamento bloku toplantısında yaptığı ve Hamas’ı ‘Ulusal kurtuluş hareketi’ olarak tanımlayan ve Kuvay-i Milliye’ye benzeten açıklaması şüphesiz ki, bizim ve Filistin halkı için övünç kaynağıdır.” ifadesini kullanan Heniyye, “Hamas, topraklarımızı, kutsal değerlerimizi ve halkımızı tarihi işgalden kurtarmak için direnen bir harekettir.” dedi. Heniyye, “Erdoğan’ın BM’de Filistin haritasını kaldırıp topraklarımızın nasıl işgal edildiğini açıklayarak Şimon Peres’e verdiği karşılığı halen hatırlıyoruz.” diye konuştu. Filistin’in hakkının savunulmasını daima gururla takip ettiklerini söyleyen Heniyye, “Türkiye’nin bölgedeki konumunu, bölgesel ve uluslararası siyasetini, Filistin davasına ve Gazze’ye tutumunu önemle yakından izliyoruz.” ifadelerini kullandı. “Türk halkının Gazze’deki ablukanın kalkması için Mavi Marmara’da nasıl şehit verdiklerini hâlen hatırlıyoruz.” diyen Heniyye, Türkiye’nin Filistin davası ve Gazze ablukası konusunda tek tutum sergilediğini ekledi. “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmemizde İsrail ile ticari kısıtlamalar konusunda alınan kararları ve bu kararların ticari hareketliliğe etkilerini dinledik.” ifadelerini kullanan Heniyye, “Bu, Gazze’ye saldırılarında kadın, çocuk, yaşlı Filistin halkının kanını akıtan, büyük katliamlar için Refah’a kara saldırıları tehdidinde bulunan, başta Mescid-i Aksa olmak üzere özellikle Kudüs’te Müslümanların kutsallarını hiçe sayan Siyonist düşmanlara karşı atılmış önemli bir adım.” şeklinde konuştu.

 

Hakan Fidan’ın Katar Ziyareti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’da Hamas Siyasi Büro Şefi Haniye ve heyetiyle görüşme gerçekleştirdi. Fidan, “1967 sınırlarını temel alan iki devletli bir anlaşmayı Hamas kabul ediyor. Sonrasında askeri kanadını lağvedecek” dedi. Fidan, “amacının, Batılı devletlerin Hamas’ın niyetlerine ilişkin bazı kaygılarına yanıt vermeye çalışmak” olduğunu söyledi.

 

Bakan Al Sani, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la Katar’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Uluslararası hukuk çerçevesinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan bu konunun çözüme kavuşmayacağını dile getiren Al Sani, insani yardım konusunda da koordinasyonun çok önemli olduğunu belirtti. Al Sani, esirlerin bırakılması için Katar’ın ilgili kardeş ve dost ülkelerle koordine içerisinde çalıştığına ve görüşmelere devam ettiğine dikkati çekerek “Bu koordinasyonun sürekli olması konusunda hemfikiriz ve herkes için de tabii ki olumlu yansımaları olacaktır.” ifadesini kullandı. Arabuluculuk görüşmelerinin savaşın durdurulması ve rehinelerin bırakılması üzerine odaklandığına dikkati çeken Al Sani, şunları söyledi: “Ancak maalesef görüyoruz ki bu arabulucuğu kötülemek için çalışmalar var. Katar olarak biz şu anda genel bir değerlendirme sürecine girdik. Hem arabuluculuğu değerlendiriyoruz hem de burada taraftarın durumunu görüşüyoruz. Katar’ın rolü ile ilgili bir kötüleme var biz bunu reddediyoruz. Biz bu olaya insani yönden bir yaklaşımla giriş yaptık ve çalışmalarımızı sürdürdük.” Al Sani, Katar’ın hedefinin Filistin halkını korumak olduğunu vurgulayarak arabuluculuk konusunda “Katar’ın rolünü küçümsüyorlar, bu bizi değerlendirmeye itmiş durumda. Maalesef çok yıkıcı açıklamalarda bulundular, biz insani rolümüze bağlıyız ancak bunun da sınırı vardır.” dedi.

 

Filistin’in BMGK’ye Üyelik Başvurusu

Filistin, 2011’de de BM’ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK’de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM “daimi gözlemci statüsü”ne kavuştu. Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan’da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup göndererek, üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Guterres de 3 Nisan’da BMGK’ye mektup yazarak, Filistin’in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı. BMGK ise 8 Nisan’da Filistin’in talebini “Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi’ne” iletmişti. BMGK’ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu. 15 üyeli BMGK’de Cezayir tarafından Filistin’in BM’ye tam üyeliğini talep eden karar tasarısı oylamaya sunuldu. ABD’nin “hayır” oyu kullandığı tasarı, 12 “evet” ve 2 “çekimser” oy aldı. İngiltere ve İsviçre “çekimser” kalırken, Rusya, Çin, Fransa, Cezayir, Malta, Ekvator, Guyana, Slovenya, Sierra Leone, Mozambik, Güney Kore ve Japonya “evet” oyu verdi.

 

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Birleşmiş Milletler’deki Temsilcisi Ziyad Ebu Amr, bakanlar düzeyinde düzenlenen “Orta Doğu” oturumunda konuştu. Filistin halkına karşı yapılan tarihsel haksızlığın yaklaşık yüz yıldır devam ettiğine işaret eden Ebu Amr, Filistinlilerin “tüm halklar gibi kendi kendini yönetme, özgürlük, güvenlik, barış içinde bağımsız şekilde yaşama arzusunu taşıdığını ve bu uğurda fedakarlık gösterdiğini” söyledi. Filistin’in BM’ye tam üye olarak kabul edilmesinin Filistin halkına kuşaklar boyu yapılan haksızlığın bir kısmını telafi edeceğini ifade eden Ebu Amr, tam üyeliğin adalet ve barış için yeni bir ufuk doğuracağını söyledi.

 

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf, BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) bakanlar düzeyinde yapılan Filistin’in BM’ye tam üyeliğinin talep edildiği karar tasarısının onaylanacağı “Orta Doğu” oturumunda konuştu. Cezayirli Bakan Attaf, “Filistin’i BM’ye tam üye devlet yapma zamanı geldi.” ifadelerini kullandı. Filistin’e BM’de tam üyelik verilmesinin barış sürecini canlandıracağını aktaran Attaf, böylece “iki devletli çözümün de karşı karşıya kaldığı tehlikelerden korunacağını” ifade etti.

 

Kolombiya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Filistin’in BM’ye tam üye olmasını desteklediğini bildirdi.

 

Çin, Filistin’in Birleşmiş Milletler’e tam üyelik başvurusunun ABD’nin vetosuyla reddedilmesine tepki göstererek, Orta Doğu’da kalıcı barışın tek yolunun bağımsız Filistin devletinin kurulmasından geçtiğini açıkladı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, Pekin’de düzenlenen günlük basın toplantısında Bileşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylamaya ilişkin değerlendirmede bulundu. Filistin’in ilkin 2011’de yaptığı başvuruda Konseyin kararının ABD’nin muhalefetiyle askıya alındığını, 13 yıl sonra yine ABD’nin vetosu yüzünden Filistin’in BM’ye tam üyelik başvurusunun bir kez daha reddedildiğini aktaran Sözcü Lin, “Filistinlilerin on yıllardır sürdürdüğü bağımsız devlet kurma hayali bir kez daha acımasızca köşeye atıldı. Tarih ve insanlık, ABD’nin bu eylemlerini hatırlayacaktır.” dedi. Lin, İsrail-Filistin sorununun halen devam ettiğini ve Gazze’de büyük bir insani krize sebep olduğunu hatırlatarak, “Filistin’in BM’ye tam üyeliğini ABD tarafından veto edilmiş olsa da uluslararası toplumun Filistin soruna adil ve kalıcı çözüm bulunması beklentisi reddedilmemeli.” ifadesini kullandı.
Önemli Gelişmeler

İsrail ordu radyosunun haberine göre, İsrail ordusu, 11 Nisan’dan itibaren saldırı düzenlediği Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deyr el-Belah kentine bağlı Nusayrat Mülteci Kampı’ndan çekildi. İsrail Kara Kuvvetlerine bağlı 162. Tabur Komutanı Yarbay Dotan, Nusayrat Mülteci Kampı’ndan çıkan askerleri, Zeytun, Şifa Hastanesi ve Nuseyrat’ta olduğu gibi, Gazze Şeridi’nin güneyindeki “Refah’a gideceklerini” söyledi.

 

İsrail’in İran ile yaşadığı gerginliğe rağmen yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin yaşadığı Refah’a kara saldırısına hazırlıklar devam etti.  Zoom üzerinden basın mensuplarına açıklamada bulunan İsrail Başbakanlığına bağlı Ulusal Kamu Diplomasisi Direktörlüğü Sözcüsü Raquela Karamson, “Refah konusunda Netanyahu bir tarih belirledi ve Refah’a gireceğiz.” dedi. Karamson, Gazze’de tam bir zafer kazanmanın yolunun Refah’a girmekten geçtiğini belirtti.

 

Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamaya göre ABD’nin ve İsrail’in ulusal güvenlik yetkilileri, yaptıkları çevrim içi toplantıda hem İran’ın İsrail’e son saldırılarını hem de İsrail’in Refah’a yönelik olası saldırı planlarını ele aldı. Açıklamada, Refah ile ilgili tarafların karşılıklı olarak görüşlerini ortaya koyduğu aktarılarak “İki taraf, Hamas’ın Refah’ta yenildiğini görme amacı konusunda uzlaştı.” ifadesine yer verildi. Tarafların daha kapsamlı görüşmeler için yakın zamanda tekrar toplantı yapılacağı kaydedildi.

 

İsrail ordusunun baskın düzenleyerek 2 hafta boyunca yüzlerce Filistinliyi öldürdüğü ve harabeye çevirdiği Gazze kentindeki Şifa Hastanesi avlusunda toplu mezar bulundu. Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinin yayımladığı videoda, İsrail askerlerinin baskın yaptığı Şifa Hastanesinde yapılan çalışmalara yer verildi. Sağlık Bakanlığı Acil Durum Komitesi Üyesi Mutasım Salah, “Şifa Hastanesinde ilk toplu mezar, hastanenin ön bahçesinde gömülü 10 cenazenin bulunmasının ardından ortaya çıktı. Bulunan cenazelerin bir kısmı çürümüş durumda, bir kısmı da vücut parçalarından ibaret ve bazı cesetler kadınlara ait.” ifadesini kullandı.

 

Belçika, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına çok yıllı finansal destek paketini kabul etti.

 

İşgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nur Şems Mülteci Kampı sakinleri, İsrail’in, 52 saat süren saldırıların ardından geride büyük bir yıkım bırakarak buradan çekildiğini belirtti.

 

Türkiye’den Gazze’ye gönderilen “9. İyilik Gemisi”ndeki 3 bin 774 ton insani yardım malzemesinin ilk kısmını taşıyan tırlar Mısır’dan Gazze’ye hareket etti.

 

İsrail Ordusu sözcüsü Daniel Hagari, Tel Aviv’deki Savunma Bakanlığında düzenlenen toplantıya ilişkin bilgi verdi. Hagari, “Genelkurmay Başkanı (Herzi Halevi), güney cephesindeki ‘operasyonların’ sürdürülmesine ilişkin planı onayladı.” dedi. Gazze’nin orta kesiminde bu hafta bir “operasyonu” daha tamamladıklarını ve Hamas’a ait bir altyapıyı yok ettiklerini kaydeden Hagari, Gazze’deki savaşın sonraki aşamaları için hazırlık yapıldığını aktardı.

Yazan: Emircan Obak & Süheybe Yıldırım

At vero eos et accusamus et iusto odio digni goikussimos ducimus qui to bonfo blanditiis praese. Ntium voluum deleniti atque.

Melbourne, Australia
(Sat - Thursday)
(10am - 05 pm)