- 2019 Tarihinde Macaristan’da Türk Dünyası’nın Avrupa temsilciliği açıldı.
- 2022 Antalya Diplomasi Forumunda Peter Szijjarto “540 milyon dolarlık kredi tahsisinin Türk Devletleri Teşkilatı üyeleriyle iş birliğinin artırılması için kullanılacağını” belirtti.
- Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Ömüraliyev ve Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto ile 13.012023 tarihinde Macaristan’da bir araya geldi. Her iki taraf stratejik iş birliğine dikkat çekti ve dostane açıklamalarda bulundu.
- Türkiye ve Macaristan’ın NATO ve AB konusunda ortak tavırları dikkat çekiyor.
Yukarıdaki dört maddeye baktığımız zaman aslında Macaristan’ın Türkiye’ye ve Türk Devletleri Teşkilatına verdiği önemi gözlemlemekteyiz. 2018 Yılında TDT’ye gözlemci statüde giren Macaristan AB içerisinde yer almasından dolayı stratejik konumunu güçlendiren bir ülke haline gelmiştir. Hem AB içerisinde hem de TDT içerisinde yer alan Macaristan siyasi, ekonomik ve kültürel platformlarda da ön plana çıkmaktadır. Son dönemde TDT-AB ilişkileri değerlendirirken Macaristan olmadan değerlendirmek mümkün değildir. Bunun en büyük sebebi Özellikle modern ipek yolunun kullanılacağı güzergâh bakımından Avrupa bölgesi içerisinde stratejik bir konuma sahip olması Macaristan’ı önemli kılıyor. Doğu tarafında Romanya batı tarafında ise Avusturya olması ve Avusturya’nın Almanya ile sınırı bulunmasına dikkat çekmek gerekir. 1 Mart 2023 tarihinde olağanüstü toplanan TDT zirvesinde alınan karar ile birlikte Türk Yatırım Fonu kurulması için karar alındı. Özellikle Peter Szijjarto’nun Antalya Diplomasi Forumunda 540 milyon dolarlık kredi tahsisi açıklaması ve 2023 yılında Türk Yatırım Fonu kurulma çalışmaları artık Türk Dünyası’nın ekonomik olarak bir ve beraber hareket edeceğini ortaya koymaktadır. Türk Yatırım Fonu, Orta Asya’nın zengin toprağı artık tüm Dünya ile bütünleşmeye hazırlandığının temel adımıdır. Günümüzdeki gerek Dünya gerekse Türkiye’de yaşanılan ekonomik problemlere baktığımız zaman Fon kaynaklarının çeşitlendirilmesinin ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. İslam Kalkınma Bankası, Avrupa Merkez Bankası gibi uluslararası bankaları düşündüğümüzde Türk Yatırım Fonu da bu bankalarla rekabet edebilecek durumda olması gerekmektedir. Bunun sebebi Türk Dünyası’nın elinde bulundurduğu ekonomik potansiyeldir. Uranyum bakımından zengin olan Kazakistan, altın rezervleri olan Özbekistan, petrol ve doğal gazı olan Azerbaycan ile geçiş noktası haline gelen Türkiye ve Avrupa’nın merkezinde yer alan Macaristan tüm Türk Dünyasına gelecek açısından büyük potansiyele sahip olduğunu göstermektedir. Tüm bu kaynakların ekonomik kazanca dönüşmesi için Türk Yatırım Fonu’nun önemli bir yere sahip olduğunu belirtmek gerekir.
Türkiye ve Macaristan için ortak problemler nedir?
Macaristan ve Türkiye’nin ortak problemleri olduğuna dikkat çekmek gerekir. Bu konulardan birisi ekonomidir. Macaristan ve Türkiye’nin ortak ekonomik problemi enflasyon. AB’nin en yüksek enflasyonuna sahip olan Macaristan’ın enflasyonu %25 iken Türkiye’de %58 dolaylarında seyretmektedir. Elbette gıda enflasyonu her ülke için yüksek seviyelerde yer almaktadır. Bir diğer konu AB ilişkileri olarak değerlendirilebilir. AB hem Türkiye’yi hem de Macaristan’ı göç konusunda eleştirmektedir. Bu konuda Macaristan Cumhurbaşkanı Victor Orban tarafından “Göç Yasasına” ret kararı verdiğini bilmekteyiz. Bu karar ile AB fon kaynaklarınım Macaristan için harekete geçmeyeceği yönündeki tutumu AB ile Macaristan’ı karşı karşıya getirdi. Aynı şekilde Macaristan’ı hukuk ilkelerine davet eden AB, söz konusu Türkiye olunca yine aynı tutumunu korudu. AB-Türkiye ilişkilerine baktığımız zaman Macaristan ile paralel olduğunu gözlemlemekteyiz. Bu noktada Türkiye-Macaristan arasında AB üzerinden ortak konular ele alınabilir. Bu konular arasında göç ve stratejik iş birliği ön plana çıkmaktadır. 2016 yılında yapılan “Göç referandumunda” katılımın %43 olduğunu ancak göç kabulünde olumsuz tavrın %98 olduğunu yeri gelmişken dikkate sunmak gerekir. Katılım düşük olduğu için yapılan seçim kabul edilmedi ancak Orban için güçlü bir koz haline geldi. Bu gelişmeden sonra “limoni” ilişki içerisine giren AB-Macaristan ilişkileri sonrası Macaristan’ın Türk Dünyasına yönelmesi önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret etmektedir. 2016 yılı sonrasında 2018 yılında gözlemci statüde yer alarak TDT’ye dahil olan Macaristan, 2019 yılında ise TDT Avrupa temsilciliğini açtı. Bunun yanı sıra Türkiye ve Macaristan arasında imzalanan stratejik ortaklık anlaşması iki ülkenin de ortak bir çizgide ilerlediğini göstermektedir. Macaristan Ankara Büyükelçisi Viktor Matis 2020 yılında Dünya gazetesinde yayınlanan yazısında “Macar ve Türk şirketler Afrika Kıtası’nda yatırım alanında iş birliği tesis ettiler, gelecekte başka bölgelerde de bu tür iş birliklerinin olmasını ümit ediyoruz” açıklamasında bulundu. Günümüzde başka bölgenin adı Türk Dünyası olabilir. Buna en iyi örnek 27 Mart’ta Özbekistan’ın Macaristan’da büyükelçilik açması ve kültürel konularda karşılıklı anlaşmaların yapılması örnek olarak gösterilebilir.
Doğalgaz
Doğalgaz konusu ayrı bir başlık olarak ele alınması gereken bir konudur. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra AB ülkelerinin doğalgaz konusunda Rusya’ya bağımlı olduğunu düşündüğümüzde Azerbaycan’ın önemi anlaşılmaktadır. Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto “2020’de AB 400 milyar metreküp doğalgaz kullanıldığını ve bunun %48’i Gazprom (Rusya) tarafından sağlandığını” belirtti. Macaristan’ın da çok yüksek düzeyde Rusya’dan doğalgaz ithal ettiğini belirtmek gerekir. Bu noktada bu yıl Türkiye ile imzalanan doğalgaz ihracatı kritik bir öneme sahip. Bu yüzden Türk Devletleri Teşkilatı bu kritik önemi gerek Teşkilat bünyesinde gerekse ikili anlaşmalarla bölge üzerinde etkin rol oynamaya devam etmektedir.
“Sadece gerçeklere güvenirsek ve bu konuyu siyasi ve ideolojik kısıtlamalar açısından ele almazsak, Türk devletleri olmadan enerji arzımızı sağlamanın imkânsız olacağı açıktır.”
Peter Szijjarto
Macaristan Dışişleri Bakanı
Yazan: Ömer Faruk Arslan